bugün
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı10
- anın görüntüsü16
- gina carano8
- bik bik moderatör olsun11
- ülkeleri hükümetler değil kişiler kalkındırır8
- boşuna yaşıyorum hissi17
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır19
- evlilik17
- ellerim bos gonlum hos10
- patiswiss15
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı11
- akp seçmeni17
- ali erbaş19
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası13
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- arkadaşlar biri var12
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi18
- icardi1905 silik olsun kampanyası27
- kent lokantası niye bedava değil demek21
- nervio'ya aşık olmak11
- türkiyede çok abartılan arabalar9
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı16
- futbolcu ismiyle nick almak14
- karınıza range rover alır mısınız23
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- ilk buluşmada çorumlu olduğunu ağzından kaçırmak8
- icardi190512
- türkiye işçi partisi11
- çin halk cumhuriyeti8
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı13
- ruh okuzu9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği13
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi28
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi12
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
entry'ler (30)
Her zaman yaptığım şeydi insanları gözlemlemek, neler hissettiklerini anlamaya çalışmak, hikayelerini kurgulamak kafamda. Akşam saat 7 gibi çıktım sokağa ağır adımlarla pervasızca yürüyerek her zaman oturduğum banka oturdum. Hayat akıyordu önümden bense görünmezliğe bürünmüştüm bir bankın önünde. Her şeyin tam ortasında ya da hiçbir şeyin merkezinde...
Hayat akıyordu insanların üzerinden insanların adımlarından akıyordu hayat. Herkes farklı basıyordu zemine, farklı bir hikayeyle.
Benden bir iz aradım insanların yüzlerinde. Mendil satan çocuklar gördüm gözlerinin içi gülüyo ama buruk bi gülümsemeyle. Neden burda olmak zorundaydılar ki? Sonra başka bi çocuk geçti önümden elinde çikolatasıyla. Birinin elinde çikolata vardı diğerinin ellerinde mendiller... Neden farklı hayatlar vardı? Hayat neden herkese eşit davranmıyordu?
Sigarasını içen mavi montlu sarışın bi çocuğa takıldı gözlerim. Güzel gülümsüyordu. Sigarayı tutan elleri olabildiğince naifti. Ben insanların ellerine bakarım genelde. Eller çok şey anlatır. Bazılarının ise nasırlaşmış elleri, yorgun gözleri vardı.
Yaşamın içinde çırpınan insanları gözlemlemek, çabalarına, dertlerine ortak olmak, yüz çizgilerinden, mimiklerinden neler yaşadıklarını yahut ne düşündüklerini tahmin etmeye çalışmak. Kim bilir ne dertler ne mutluluklar taşıyolar zihinlerinde? Her yüzden, her sesten kendinize ait bişey bulabilirsiniz. Bulabilmeli de insan. Yolda koşarken bi anda karar değiştirip duran insanlar, dekoltesi olup elbisesini çekiştiren kadınlar, yalnızlığını telefonla uğraşarak kamufle etmeye çalışanlar ve zamana karşı mesafeli duran insanlar...
Sokaklar tiyatro sahnesi gibidir aslında. Her insan aynı hikayeyi yaşar ama farklı şekillerde
Hayat akıyordu insanların üzerinden insanların adımlarından akıyordu hayat. Herkes farklı basıyordu zemine, farklı bir hikayeyle.
Benden bir iz aradım insanların yüzlerinde. Mendil satan çocuklar gördüm gözlerinin içi gülüyo ama buruk bi gülümsemeyle. Neden burda olmak zorundaydılar ki? Sonra başka bi çocuk geçti önümden elinde çikolatasıyla. Birinin elinde çikolata vardı diğerinin ellerinde mendiller... Neden farklı hayatlar vardı? Hayat neden herkese eşit davranmıyordu?
Sigarasını içen mavi montlu sarışın bi çocuğa takıldı gözlerim. Güzel gülümsüyordu. Sigarayı tutan elleri olabildiğince naifti. Ben insanların ellerine bakarım genelde. Eller çok şey anlatır. Bazılarının ise nasırlaşmış elleri, yorgun gözleri vardı.
Yaşamın içinde çırpınan insanları gözlemlemek, çabalarına, dertlerine ortak olmak, yüz çizgilerinden, mimiklerinden neler yaşadıklarını yahut ne düşündüklerini tahmin etmeye çalışmak. Kim bilir ne dertler ne mutluluklar taşıyolar zihinlerinde? Her yüzden, her sesten kendinize ait bişey bulabilirsiniz. Bulabilmeli de insan. Yolda koşarken bi anda karar değiştirip duran insanlar, dekoltesi olup elbisesini çekiştiren kadınlar, yalnızlığını telefonla uğraşarak kamufle etmeye çalışanlar ve zamana karşı mesafeli duran insanlar...
Sokaklar tiyatro sahnesi gibidir aslında. Her insan aynı hikayeyi yaşar ama farklı şekillerde
ahmet mümtaz taylan çok güzel anlatmıştır.
https://youtu.be/crwRaQ5HdDw
“yalnızlık.. yalnızlık gece ayazında sabaha kadar beklemek gibidir. ısınmak için güneşin doğmasını beklersin ama o güneş hiç bir zaman doğmaz. yalnızlık bulmadığın sevgiyi başka yerlerde aramak gibidir. ne yaparsan yap onu bulamayacağını bilirsin ama yine de denemekten vazgeçmezsin, onun boşluğunu hep başka şeylerle doldurmaya çalışırsın.yalnızlık aynı havayı soluyup da bir türlü yan yana olamamak gibidir.. aldığın her nefeste onun kokusunu duymak istersin ama yapamazsın. aldığın her nefes ciğerini acıtmaya başlar. yalnızlık dediğin eski bir sandalyenin gıcırdamasıdır yalnızlık..”
(bkz: leyla ile mecnun)
https://youtu.be/crwRaQ5HdDw
“yalnızlık.. yalnızlık gece ayazında sabaha kadar beklemek gibidir. ısınmak için güneşin doğmasını beklersin ama o güneş hiç bir zaman doğmaz. yalnızlık bulmadığın sevgiyi başka yerlerde aramak gibidir. ne yaparsan yap onu bulamayacağını bilirsin ama yine de denemekten vazgeçmezsin, onun boşluğunu hep başka şeylerle doldurmaya çalışırsın.yalnızlık aynı havayı soluyup da bir türlü yan yana olamamak gibidir.. aldığın her nefeste onun kokusunu duymak istersin ama yapamazsın. aldığın her nefes ciğerini acıtmaya başlar. yalnızlık dediğin eski bir sandalyenin gıcırdamasıdır yalnızlık..”
(bkz: leyla ile mecnun)
ikisi de iyidir. Fakat Ata Demirer taklit ustasıdır. Cem Yılmaz ise her açıdan daha komiktir, espri yeteneği vardır. insan psikolojisini iyi tanıdığı için insanları güldürmeyi başarabilen bir komedyendir.
Coldplay - Hymn For The Weekend
https://youtu.be/YykjpeuMNEk
https://youtu.be/YykjpeuMNEk
Kadınlar da alabilir. Fakat erkeğin çiçek almasının sembolik anlamı; onun çok güzel olduğunu ve bir çiçek kadar narin, zarif göründüğünü ima etmektir bence. Hem kadınlar çiçekleri severler.
*Soğuk için
*Sık sık çişinizin gelmesine hazır olun
*Abi sarhoş olmadım ben geyiğine girmeyin
*Yanınızda mutlaka güvendiğiniz biri olsun. Öyle zorlayın sınırları. Bu kişi tecrübeli olsun ki sizi toplayabilsin.
*Ve en önemlisi gece saat 10 dan önce alın. Sonra açık tekel bayi bulmakta zorlanabilirsiniz.
*Sık sık çişinizin gelmesine hazır olun
*Abi sarhoş olmadım ben geyiğine girmeyin
*Yanınızda mutlaka güvendiğiniz biri olsun. Öyle zorlayın sınırları. Bu kişi tecrübeli olsun ki sizi toplayabilsin.
*Ve en önemlisi gece saat 10 dan önce alın. Sonra açık tekel bayi bulmakta zorlanabilirsiniz.
Örümcek korkusu ve birde pedyofobi yani oyuncak bebek korkusu.
Çevremdeki hiçkimse bilmez böyle bi korkum olduğunu. Kimliğim gizli olduğundan buraya yazma cesareti buldum sözlük. Küçüklüğümden beri çok korkarım oyuncak bebeklerden. Kız çocuğu olmama rağmen hep arabalarla, hayvanlarla falan oynayarak büyüdüm. Hiç bebeklerle oynadığımı hatırlamıyorum.
Pedyofobi; insan figürüne aşırı benzeyen şeylerin yarattığı bi korku. Benzerlikler çoğaldıkça ve detaylara inildikçe bir noktadan sonra sempati korkuya dönüşüyor. Yani kısaca oyuncakları gerçeğinden ayırt edememe korkusu.
Hiçbi zaman chucky ve anabellayı izleyemicek olmam gerçeği üzüyor biraz.
(bkz: pedyofobi)
https://goo.gl/images/2Mvdkr
https://goo.gl/images/U95G6h
https://goo.gl/images/KUSdoo
Çevremdeki hiçkimse bilmez böyle bi korkum olduğunu. Kimliğim gizli olduğundan buraya yazma cesareti buldum sözlük. Küçüklüğümden beri çok korkarım oyuncak bebeklerden. Kız çocuğu olmama rağmen hep arabalarla, hayvanlarla falan oynayarak büyüdüm. Hiç bebeklerle oynadığımı hatırlamıyorum.
Pedyofobi; insan figürüne aşırı benzeyen şeylerin yarattığı bi korku. Benzerlikler çoğaldıkça ve detaylara inildikçe bir noktadan sonra sempati korkuya dönüşüyor. Yani kısaca oyuncakları gerçeğinden ayırt edememe korkusu.
Hiçbi zaman chucky ve anabellayı izleyemicek olmam gerçeği üzüyor biraz.
(bkz: pedyofobi)
https://goo.gl/images/2Mvdkr
https://goo.gl/images/U95G6h
https://goo.gl/images/KUSdoo
-Duş Perdesi
-Market poşeti
-Patlak sokak lambası
-Kulpu kırık çaydanlık
-At hırsızı
Leyla ile Mecnunculara selam olsun.
-Market poşeti
-Patlak sokak lambası
-Kulpu kırık çaydanlık
-At hırsızı
Leyla ile Mecnunculara selam olsun.
Bir korku filmi klişesi
-Bugüne kadar oraya giden kimse geri dönmedi.
+Dayı oranın arka tarafında otoyol var ordan dönüyolar.
-Bugüne kadar oraya giden kimse geri dönmedi.
+Dayı oranın arka tarafında otoyol var ordan dönüyolar.
Yaş farkı az olması sebebiyle kuzenim Hesnadır.
Her zaman her koşulda yanımda olmasıyla,sınırsız eğlenebildiğim kişidir kendisi,kafa dengidir. Beraber kazandığımız güzel insanlar, şahit olunan ölümler vardır. ilk defa dinlenen şarkılara, paylaşmaya,kaçak yapılan planlara şahidim.
Her zaman her koşulda yanımda olmasıyla,sınırsız eğlenebildiğim kişidir kendisi,kafa dengidir. Beraber kazandığımız güzel insanlar, şahit olunan ölümler vardır. ilk defa dinlenen şarkılara, paylaşmaya,kaçak yapılan planlara şahidim.
Yıldız Tilbenin dansları gibi.
görsel
Yanlış bir önermedir.
Yanlış bir önermedir.
Dedemin cenazesinden kalan şeker ve ölmeden önce bana verdiği tesbihidir.
Birde geriye kalan tek şey kişisel hesaplar ve hatıralardır. Hatırlanabildiği kadar yaşanır o anlar.
Birde geriye kalan tek şey kişisel hesaplar ve hatıralardır. Hatırlanabildiği kadar yaşanır o anlar.
Aklıma takılan Ülkü Tamer şiiridir.
Aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
Üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
Ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
Hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.
iyi nişan alırdı kendini asan zenci,
Bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
Sizden iyi olmasın, boşanmada birinci
Çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.
Aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
Üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
Ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
Hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.
iyi nişan alırdı kendini asan zenci,
Bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
Sizden iyi olmasın, boşanmada birinci
Çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.